Neden performans testleri yaparız?
Atletik performans, spor dalının özelliklerine bağlı olmakla birlikte sporcunun teknik, taktik, fiziksel-fizyolojik ve psikolojik-sosyal karakteristiğine bağlıdır. Fiziksel-fizyolojik faktör ise sporcunun yaptığı spordaki aktivitelerden doğan gereksinimlere bağlıdır. Bu genel etkenler diğerleriyle ve alt bileşenlerle sıkı sıkıya ilişkilidir. Sportif performansı arttırmak için bu alt etkenleri antrenman aracılığıyla iyileştirme yolu kullanılmaktadır. Antrenmanlarda yüklenme ile organizma kapasitesi üzerinde çalıştırılır ve uygun dinlenme aralıklarıyla adaptasyon ve üzerine koyma sağlanır. Sportif performans testleri egzersiz kapasitesinin belirlenmesi ve egzersiz performansını sınırlayan etkenleri ortaya çıkararak performansın geliştirilmesine yarar.
Testler ve ölçümler, antrenmana bilimsel yaklaşımın elementlerinden biridir. Saha veya laboratuvar testleriyle fizyolojik durumun belirlenmesi, kişiye uygun yüklenme şiddetinin ayarlanması ve performansın geliştirilmesi için ön şarttır. Testler, bireysel performans görüntülemesi ve sezon boyu takibi veya takım / branş içi karşılaştırma, sakatlık dönüşü değerlendirme, antrenman şiddetinin belirlenmesi ve sporda yetenek seçimi için kullanılabilir. Test ve antrenman, antrenmanın yönünü ve içeriğini belirlemek için birlikte ilerleyen bir süreçtir. Bu sebeple antrenman planının her aşamasında testlerin dikkatlice yerleştirilmesi gerekir.
Performansın ölçülebilir bileşenleri her spor için farklıdır (Enerji çıkışı, Güç, Kuvvet, Koşu ekonomisi, Koordinasyon, Beceri, Psikolojik özellikler vb). Aynı bileşenlerin ölçülen değerlerinin de normları birbirinden farklıdır. Peki sporda performans testleri neden yapılır? Zayıf yönleri belirlemek belki de ana nedenlerden biridir. Bunun için önce spora özgü fitnesin/başarının ne olduğunun ortaya konulması ve bu fitnesi oluşturan bileşenlerin belirlenmesi gerekir. Daha sonra bu bileşenleri ölçen uygun testler seçilir. Zayıf yönlerin belirlenmesi ile çalışmalarda ağırlık verilecek alanlar belirlenir. Gelişimi izlemek üzere düzenli aralıklar ile uygun testleri tekrar etmek hazırlanmış olan antrenman programının ne ölçüde verim sağladığı konusunda çalıştırıcıları bilgilendirir. Tek atışlık bir test deneyimi sporcuya ve antrenöre çok küçük fayda sağlar. Sporcuya veya antrenöre geri bildirim sağlamak testlerin bir diğer uygulanma nedenidir. Belli bir testin skoru sıklıkla sporcu üzerinde teşvik edici etki sağlar. O testin belli bir zaman sonra tekrar edileceğini bilmek, sporcuyu o yönünü geliştirmek açısından daha istekli kılar. Düzenli bir test programı sporcular ve çalıştırıcılar için o sporda başarı için nelerin gerektiğini, sporun bileşenlerini anlamada giderek artan ve yerleşen bilgilenme sağlar. Üstelik bilgili sporcu ve çalıştırıcı ile daha uygun ve uyumlu programlar yaratmak ve yürütmek kolaylaşır. Kapasite ve özelliklerin belirlenmesi uygun ve doğru testlerle mümkündür. Sporda başarılı olabilecek uygun kişileri seçmek belli antropometrik ve fizyolojik kapasiteleri ölçmekle sağlanır.
Sporda performans ölçümü saha ve laboratuvar testleriyle mümkündür. Bu iki ayrı yaklaşımın getirdiği avantaj ve dezavantajlar vardır. Laboratuvar testleri pahalı ekipmanlar ve alanında uzman personel gerektirmektedir. Ayrıca bir sporcunun test edilmesi daha uzun sürmekte ve zaman açısından kayıplar yaşanabilmektedir. Ayrıca spora özgü ortamda ölçüm yapılamaması sonuçları kısmen etkileyebilir. Yine kısmen bir diğer olumsuz etken ergometrelerde yaşanabilecek sakatlık riskidir. Ancak, ne olursa olsun ortam koşullarının sabit olması ve hassas ve güvenilir test sonuçlarını tekrarlanabilir kılmaktadır. Saha testleri sporcuların kendi yarışma ortamında ve ekipmanlarıyla test olabilmeleri açısından avantajlıdır. Ayrıca pratik uygulanması, aynı anda çok sayıda sporcunun ölçümü hem zaman hem de maddi anlamda ekonomiktir. Az ekipman gerekir ve antrenörler de basit talimatları izleyerek testleri uygulayabilirler. Ancak saha testleri güvenilirlik açısından daha az keskin sonuçları ölçebilir ve ortam koşullarına bağlı veya uygulama anındaki küçük değişikliklerde sonuçların etkilenmesine yol açacak dezavantajlara açıktır.
Bunun yanında, uygulanacak testler spor branşının fiziksel-fizyolojik ihtiyacına dönük olmalıdır. Testleri seçme kriterlerinde “Uygulanacak test yapılan spor ile uyumlu mu? ve “Spora özgü enerji yollarını kapsıyor mu?” sorularının cevapları aranmalıdır. Testler o sporda gerçekten devreye giren esas kas gruplarına ve kas lifi tiplerine yönelik mi? Olabildiğince spora özgü test protokolleri kullanılmalıdır. Test verilerini doğru alabilmek için ortam koşulları, sporcunun sağlık durumu, ısınması ve diğer fiziksel – zihinsel hazır bulunurluğu, dinlenme veya tekrar süreleri dikkatlice ayarlanmalıdır. Testler etik kurallar çerçevesinde uygulanmalı ve önceden bilgi verilmelidir. Çocuklarda uygulanan ölçümler için ailelerden izin alınmalıdır. Performans ölçümleri periyodik olarak tekrarlanmalıdır. Çünkü sadece bir test yapmak ne sporcuya ne de antrenöre yeterli yarar sağlamaz. Kullanılan testin tekrarlanabilir ve geçerli olmasına dikkat edilmelidir; geçerlilik ve güvenilirlik sonuçları alınmış testler kullanılmalıdır.